Kayıtlar

Aralık, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Devlet-PKK çatışmasında Türk paramiliterleri - Ayhan Işık

  Ayhan Işık [i] Özet Bu makale, Türk devletinin paramiliter örgütlerinin zaman içindeki dönüşümüne ve bu örgütlerin muhaliflere, özellikle Kürtlere, karşı “kullanışlı” bir araç olarak nasıl kullanıldığına odaklanmaktadır. Paramiliter gruplar, yaklaşık kırk yıldır devam eden Türk devleti ve PKK arasındaki çatışmaların ana aktörlerinden biridir. Bu gruplar, 1980’den beri, özellikle savaşın yoğun olduğu zamanlarda bazen yardımcı kuvvet olarak, bazen de ölüm timlerine dönüşerek, PKK’yi desteklediği düşünülen Kürt sivillere karşı faili meçhul cinayetler, zorla kaybetmeler ve yargısız infazlarda resmi ordu güçlerinin yanında  kullanılmışlardır. Yazıda, Türk devlet elitlerinin bu aparatı yalnızca iç siyasette değil, Orta Doğu’da ve Kafkasya’daki çatışmalarda kullandığını hatta devletin bu paramiliter geleneğini Batı Avrupa’ya kadar genişlettiğini tartışacağım. Paramiliter Örgütlerin Oluşumu Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden bu yana yüz yıldan fazla bir zamandır, farklı Kürt siyasal hareke

Rojava’da Özsavunma: Sivil Savunma Güçleri (HPC) - HPC Üst Düzey Yetkilisi Reşid Kobanê ile röportaj

Resim
Sivil Savunma Güçleri (HPC), Kuzey ve Doğu Suriye’de 2015’ten beri radikal demokratik öz-örgütlenmenin önemli bir ifadesi oldu. Devlet güvenlik güçlerinin demokratik bir karşıt-modeli olarak mahalleleri, kasabaları ve köyleri koruyorlar. Kurdistan Report, HPC sorumlusu Reşîd Kobanê ile görüştü. Rojava/Kuzey Suriye toplumu Türkiye ve onun cihatçı paralı askerleri tarafından günlük saldırılara maruz kalıyor. Bu bağlamda, Sivil Savunma Güçleri HPC’nin rolü nedir? Türk devletinin Rojava’da yaşayan halklara saldırdığı doğrudur. Bu saldırılar yeni değildir. Türkiye, devrimin başından beri Kuzey Suriye’de işgal politikası izliyor. Suriye tamamen iç savaşa çekildiğinde, Türkiye direkt olarak müdahale etti. Suriye’nin dönüşümünde bir rol almak ve gerçekleşen değişimlerde etkisinin olmasını istiyordu. Eğer bir değişim olacaktıysa, Türkiye’nin çıkarına olmalıydı ve Kürtlerin Suriye’nin geleceğinde hiçbir rolünün, statüsünün, olmaması gerekiyordu. İmha politikası değişmeden devam ediyor. Çünkü