Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Devlet-PKK çatışmasında Türk paramiliterleri - Ayhan Işık

  Ayhan Işık [i] Özet Bu makale, Türk devletinin paramiliter örgütlerinin zaman içindeki dönüşümüne ve bu örgütlerin muhaliflere, özellikle Kürtlere, karşı “kullanışlı” bir araç olarak nasıl kullanıldığına odaklanmaktadır. Paramiliter gruplar, yaklaşık kırk yıldır devam eden Türk devleti ve PKK arasındaki çatışmaların ana aktörlerinden biridir. Bu gruplar, 1980’den beri, özellikle savaşın yoğun olduğu zamanlarda bazen yardımcı kuvvet olarak, bazen de ölüm timlerine dönüşerek, PKK’yi desteklediği düşünülen Kürt sivillere karşı faili meçhul cinayetler, zorla kaybetmeler ve yargısız infazlarda resmi ordu güçlerinin yanında  kullanılmışlardır. Yazıda, Türk devlet elitlerinin bu aparatı yalnızca iç siyasette değil, Orta Doğu’da ve Kafkasya’daki çatışmalarda kullandığını hatta devletin bu paramiliter geleneğini Batı Avrupa’ya kadar genişlettiğini tartışacağım. Paramiliter Örgütlerin Oluşumu Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden bu yana yüz yıldan fazla bir zamandır, farklı Kürt siyasal hareke

Türkiye’de faşizm tartışmaları ve sömürgecilik - Mêxeme Pezkovî

Resim
Dünya çapında süren popülizm tartışmalarına paralel olarak Türkiye’de de popülizm, sağ popülizm ve faşizm tartışmaları politik gündemi belirlemeye devam ediyor. Bu yazıda üzerinde özellikle durulacak olan şey Türkiye’de popülizm ya da faşizm tartışmalarına basitçe bir ek yapma amacından ziyade devam eden tartışmalarda temel bir eksikliğe vurgu yapmak, bu eksiklikten oluşan boşluğa dikkatleri çekmek ve bu boşluğu doldurmaya davet etmektir. Yazının temel tespiti, Türkiye’de süren faşizm tartışmalarının, bu tartışmalarda ister faşizm tespiti yapılmış olsun isterse de faşizmin henüz inşa sürecinde olduğu belirtilmiş olsun, Türkiye’nin Kuzey Kürdistan ile içinde bulunduğu sömürge ilişkisini, bilerek ya da bilmeyerek, göz ardı ettiğidir. Bu tespit itibariyle de, yazının amacı Türkiye’de süren faşizm tartışmalarının bu açıdan noksan olduğunu göstermek ve Türkiye’de inşa edilmekte olan rejim biçiminin de Kuzey Kürdistan ile ilişkisi yerli yerine oturtulmadıkça doğru temelde anla

Kapitalizme karşı doğrudan demokrasi - Yavor Tarinski

Resim
“ Demokrasiyi kısıtlamanın en etkili yolu, karar verme mekanizmasını kamusal alandan hesap vermeyen kurumlara yönlendirmektir: krallar ve prensler, rahip kastları, askeri cuntalar, parti diktatörlükleri ya da modern şirketler .” Noam Chomsky [1] Bugünlerde demokrasi ve kapitalizm sıklıkla neredeyse eşanlamlıymış gibi kullanılıyor. Bu birbirinin yerine geçme hali yalnızca siyasi lügate değil aynı zamanda sosyal imgesellere de nüfuz etmiş durumda. Mevcut sistem tarafından baskı gören veya sömürülen çoğunluk bu iki kavramı suçlama eğilimi gösteriyor. Solun önemli bir kısmı da demokrasiyi hatalı olarak hakların ve özgürlüklerin güvencesine adanmış bir süreç gibi basit bir şekilde yorumladığı için bu terminolojik eşitlemeye ortak oluyor. Filozof Cornelius Castoriadis ise buna inananların hala yanıldığını çünkü hak ve özgürlüklerin ortaya çıkmasının kapitalizmin çıkarlarına aykırı olduğunu öne sürüyor [2] . Ona göre, başlangıçta bu haklar ve özgürlükler, imtiyazsızların ve yan