Kayıtlar

Devlet-PKK çatışmasında Türk paramiliterleri - Ayhan Işık

  Ayhan Işık [i] Özet Bu makale, Türk devletinin paramiliter örgütlerinin zaman içindeki dönüşümüne ve bu örgütlerin muhaliflere, özellikle Kürtlere, karşı “kullanışlı” bir araç olarak nasıl kullanıldığına odaklanmaktadır. Paramiliter gruplar, yaklaşık kırk yıldır devam eden Türk devleti ve PKK arasındaki çatışmaların ana aktörlerinden biridir. Bu gruplar, 1980’den beri, özellikle savaşın yoğun olduğu zamanlarda bazen yardımcı kuvvet olarak, bazen de ölüm timlerine dönüşerek, PKK’yi desteklediği düşünülen Kürt sivillere karşı faili meçhul cinayetler, zorla kaybetmeler ve yargısız infazlarda resmi ordu güçlerinin yanında  kullanılmışlardır. Yazıda, Türk devlet elitlerinin bu aparatı yalnızca iç siyasette değil, Orta Doğu’da ve Kafkasya’daki çatışmalarda kullandığını hatta devletin bu paramiliter geleneğini Batı Avrupa’ya kadar genişlettiğini tartışacağım. Paramiliter Örgütlerin Oluşumu Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden bu yana yüz yıldan fazla bir zamandır, farklı Kürt siyasal hareke

Apocu ideolojide kültür, sanat ve dil üzerine - Zerya Delîl

  Röportaj: Zerya Delîl   Zindan ezilen halklar için daima bir akademi rolü üstlenmiştir. Sürdürdüğü mücadelesi ve direnişi bağlamında zindanlar, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde de böyle bir işlev ve misyonu barındırır. Bu akademide edebiyat ve sanat çalışmalarının yanı sıra teorik ve felsefi çalışmalarda ortaya konulur. Bütün bilim alanlarında -özellikle sosyoloji- genel ve bireysel çalışmalar sürdürülüyor. Mehmet Ümit ve Uğur Ataman da iki arkadaş olarak böyle çalışmalar içinde rol alıyorlar. Zindanda kültür, tarih, dil gibi alanlarda belirli çalışmalar gerçekleştirdiler ve yakın dönemlerde de kültür konusunda bir çalışma yürüttüler. Çalışmalarını zindandaki diğer arkadaşlarıyla paylaştılar. Biz de Mazlum Doğan Akademisi'nin bir kolu olarak çalışmaları ve özellikle de ortaya koydukları son çalışma üzerine Mehmet Ümit ve Uğur Ataman'la bir sohbet gerçekleştirdik.   Öncelikle kültür kavramından başlayabiliriz. 1952 yılında Amerikalı antropologlar (Alfred Kroeber v

Kabil’in özgürleşmesi: PKK içinde Afganistan’ın özgürlüğü üzerine tartışmalar - Firaz Amargi

Afganistan’ı kim özgürleştirecek? 20 yıllık NATO işgalinden sonra, şimdilik ülke tekrardan Taliban kontrolüne girecek gibi görünüyor. (Makalenin 16 Ağustos tarihli olduğu hatırlanmalıdır-Ç.N.) Son yirmi yıldaki toplumsal, kültürel, insani yıkım ve öngörülebilir Taliban dehşeti, Batı kamuoyunda büyük ölçüde şaşkınlık ve umutsuzlukla yorumlanıyor. Ancak Afganistan halkları -ülke içi veya diaspora fark etmeksizin- ülkelerini Batılı askeri ittifaklardan ve İslamcı yöneticilerin boyunduruğundan nasıl kurtarabilecekleri sorusuyla karşı karşıyalar. Afganistan’ın kültürel, sosyal, politik ve jeo-stratejik öneminin tüm bölgeyi etkilemesinden ötürü bu soru, Ortadoğu’daki tüm demokratik güçleri etkiliyor. PKK içerisinde Afganistan’ın özgürlüğü üzerine tartışmalar 1990’lara dayanıyor ve bugün güncelliklerini hala koruyorlar. Bu sebeple, PKK’nin tarihine bir bakış Afganistan’ın geleceğini şekillendirmede faydalı olabilir.   PKK’deki İki Sindhi [i] Enternasyonalist 1990’lardan itibaren PKK’ye her g