Devlet-PKK çatışmasında Türk paramiliterleri - Ayhan Işık

  Ayhan Işık [i] Özet Bu makale, Türk devletinin paramiliter örgütlerinin zaman içindeki dönüşümüne ve bu örgütlerin muhaliflere, özellikle Kürtlere, karşı “kullanışlı” bir araç olarak nasıl kullanıldığına odaklanmaktadır. Paramiliter gruplar, yaklaşık kırk yıldır devam eden Türk devleti ve PKK arasındaki çatışmaların ana aktörlerinden biridir. Bu gruplar, 1980’den beri, özellikle savaşın yoğun olduğu zamanlarda bazen yardımcı kuvvet olarak, bazen de ölüm timlerine dönüşerek, PKK’yi desteklediği düşünülen Kürt sivillere karşı faili meçhul cinayetler, zorla kaybetmeler ve yargısız infazlarda resmi ordu güçlerinin yanında  kullanılmışlardır. Yazıda, Türk devlet elitlerinin bu aparatı yalnızca iç siyasette değil, Orta Doğu’da ve Kafkasya’daki çatışmalarda kullandığını hatta devletin bu paramiliter geleneğini Batı Avrupa’ya kadar genişlettiğini tartışacağım. Paramiliter Örgütlerin Oluşumu Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden bu yana yüz yıldan fazla bir zamandır, farklı Kürt siyasal hareke

Sivil Savunma Güçleri (HPC) Komutanlarıyla Kuzey ve Doğu Suriye'deki Toplum Polisliği Üzerine



Sivil Savunma Güçleri (HPC - Hêzên Parastina Civakî), Kuzey ve Doğu Suriye'de toplum polisliği işlevini yerine getiren gönüllü, toplum temelli bir kuruluştur.



ABD'de son zamanlarda yaşanan olayları takriben HPC, bazı yorumcular tarafından geleneksel, profesyonel, devlet kontrolündeki bir polis gücüne alternatif bir model olarak ele alındı. Daha az sıklıkla, HPC'nin terörle mücadele operasyonlarını yürüten ve Kuzey ve Doğu Suriye genelinde günlük güvenlik ve polislik işlevlerinden sorumlu profesyonel bir güç olan Asayîş (İç Güvenlik) ile birlikte çalışması gerçeğidir.



Bu röportajda, HPC'deki iki kadın komutan, kuruluşlarının nasıl ve neden kurulduğunu; Asayîş’le birlikte nasıl çalıştığını, nasıl ilişkili olduğu ve ondan farklı olduğunu; toplum içerisindeki hangi rolleri üstlendiklerini; ve Esad rejiminin güvenlik aygıtları altında onlarca yıldır acı çeken ve bugüne kadar kritik bir güvenlik durumu ile karşı karşıya olan bir bölgede yeni bir polislik modelini nasıl kurmayı hedeflediklerini açıklıyor.



Zibeda Eli, Qamişlo ve Cezîrê bölgesindeki Sivil Savunma Güçleri'ni yönetirken, Samira Mihemed, Qamişlo'daki tüm kadın Sivil Savunma Güçleri'nin (HPC-Jin) komutanıdır.

 

 

HPC'nin geçmişi hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?



Zibeda Eli: Her şey 2014 yılında IŞİD'in Serêkanîyê ve çevre köylere saldırmasıyla başladı. Yaşanan şiddetli çatışmalarda diğer askeri yapılar ön cephelerde savaşmakla meşgul olduğu için şehirlerin ve köylerin güvenliğinden sorumlu farklı bir organizasyona ihtiyaç olduğunu gördük.



O zamanlar savaş son derece zorluydu ve insanların kendilerini, toplumlarını nasıl savunacaklarını öğrenmelerine yönelik büyük bir ihtiyaç vardı. İlk başta herkesin kendilerini, topraklarını ve sevdiklerini koruyabilmek için nasıl silah kullanacağını öğrenmesi çok önemliydi. Başlangıçta, kendini savunmanın askeri yönüne daha çok odaklandık. Çatışmalar sona erdikten sonra sonra ise, eğitim gibi kendini savunmanın diğer kısımlarına dikkatimizi verdik.



Böylece HPC ilk olarak Qamişlo'da kuruldu ve daha sonra Rojava'ya yayıldı ve daha fazla insan mahallelerini ve şehirlerini koruması için adım atmaya başladı. Savaş sırasında mülteci olanların birçoğu YPG'nin yardımıyla evlerine dönebildi ve daha sonra HPC tarafından korundu.

 

 

Bugün nasıl organize oldunuz?



ZE: Şimdilik üye sayımız toplamda 13.000-15.000 arasında. HPC, tüm şehirlerde ve Cezîrê bölgesindeki neredeyse tüm köylerde bulunuyor. Sivil toplumdaki komünlerle birlikte çalışıyoruz.

Örgütün kurulduğu zamanlarda, buradaki gençlerde çok fazla suça eğilim ve uyuşturucu kullanımı vardı, ancak o zamandan beri önemli ölçüde azalma oldu.



Samira Mihemed: Gençlerin kötü kararlar almasını önlemek ve yaşamda iyi bir yol seçmelerine yardımcı olmak için her yerde varlığımız olması bizim için çok önemli. Burada toplumsal bir hayat yaşıyoruz, hepimiz birbirimizden sorumluyuz ve birbirimize bakmak ve yardım etmek bizim görevimizdir.



Kuzey ve Doğu Suriye'nin de profesyonel bir askeri gücü - Suriye Demokratik Güçleri - ve profesyonel bir iç güvenlik gücü olan Asayîş var. HPC ve bu kuruluşlar arasındaki fark nedir?



SM: HPC, Asayîş'e bağlı, ama kadın örgütlenmesi bağımsız çünkü kendimizi organize ediyoruz ve erkekler bize emir veremiyor ya da çalışmalarımıza müdahale edemiyorlar. Bir sorun ortaya çıkarsa, önce bunu kendimiz çözmeye çalışırız. Bu başarısız olursa, sorunu Asayîş'in kadın birimine götürürüz.



Serêkanîyê [Türkiye’nin 2019 Kuzey ve Doğu Suriye işgali] Savaşı’nda, diğer kurumlar savaşa katıldı - Asayîş, Suriye Demokratik Güçleri ve diğer askeri güçler. Ama bizim rolümüz farklı. Bizim işimiz toplumu bütün tutmak, toplumu içeriden korumak. Toplumu, casusluktan, uyuşturucu ve yasaklanmış maddelerin dolaşıma girmesini önlemeye kadar her şeyden koruyoruz.



ZE: Diğer kurumlarla, örneğin Asayîş mensubu kadınlarla birlikte örgütleniyoruz. Sivil bir kuruluşuz, ancak bazı askeri sorumluluklarımız var. Örneğin, yasaları çiğneyen insanları tutuklama hakkımız var, ancak onları, davayı oradan devralacak olan Asayîş'e teslim etmek zorundayız. Bu yüzden biz siviliz, ancak çalışmalarımızda bazı askeri sorumluluklar var. Bizim işimiz sivil meselelerde Asayîş görevlilerine destek olmak ve yardım etmektir.

 

 

Mahalle güvenliği sağlamanın yanı sıra HPC’nin diğer görevleri nelerdir?



SM: Baskı altında olan ve yaşam koşullarını iyileştirmede zorluk yaşayan kadınlara yardım etmek istiyoruz. HPC-Jin olarak kadınları ilgilendiren her şeye katılma hakkına sahibiz. Örneğin, bir kadın kocası tarafından dövülüyor, kötü muamele görüyorsa ya da eziliyorsa, kadının kötü muamelesine son vermek için adım atma hakkımız var. Ayrıca sivil toplumdaki insanları ziyaret edip söylediklerini dinliyoruz ve bize neyle mücadele ettiklerini anlatmalarını istiyoruz.



Ayrıca kadın hakları konusunda seminerler veriyoruz. Örneğin, bir erkeğin iki kadınla veya reşit olmayan kız çocuğuyla evlenmesini kabul etmiyoruz. Genellikle bir erkek çok genç bir kız çocuğuyla evlendiğinde, bir ya da iki yıl sonra onu boşar ve bu da kıza çok fazla acı verir. İşte bu noktada el koyduk. Bizim görevimiz toplumu korumak.



ZE: İlk adım eğitim. Evden eve, mahalleden mahalleye, şehirlere ve köylere kadar. İnsanlar onları ziyarete gittiğmizde her zaman çok mutlu ve heyecanlılar, çünkü bu bizi ve ideolojimizi daha iyi tanıma şansı veriyor.

 

 

Ana hedeflerimizden biri, kadın hakları konusunda insanları eğitmek ve kadınları güçlendirmektir. Toplumdaki insanlar harekete katılan ve ön saflarda düşmanla savaşan kadınlara bakar ve hayran kalırlar.




 

HPC ile Suriye rejiminin polisi arasındaki farkı açıklayabilir misiniz, birbirlerinden nasıl farklılar?



ZE: Farklar çok büyük. Suriye rejimi polisi birisini tutukladığında, onları istismar edebilir, yiyecek, su ve temel haklarından alıkoyabilir. Öte yandan, biz bunu asla yapmıyoruz.



Neden? Çünkü bizimle gönüllü olan insanlar kendi istekleriyle gönüllü olurlar, çünkü toplumlarını ve içinde yaşayan insanları korumaya yardım etmek isterler. Gönüllülerimizden bazıları 18 yaşında, bazıları 70 yaşında ve hiç kimse bizimle para için birlikte değil. Rejimle birlikte hareket eden insanlar ise tam tersi, para için çalışıyor ve insanların çıkarlarına yönelik neyin en iyi olabileceğine dair bir düşünceye sahip değiller.




Neden HPC-Jin gibi özerk bir kadın yapınız var? Kadınlar bu örgütte nasıl bir rol oynuyor?



SM: Kadınların kendilerini güçlendirmelerine ve savunmalarına yardımcı olmamız bizim için çok önemli. Kadınlar toplumun tüm yapılarına katılmalı ve rol almalıdır. Uzun zamandır buradaki kadınlar göz ardı edildi ve sadece evlilik için kabul gördü. Bu, değiştirmek istediğimiz bir şey.



Bu nedenle, kadınlara, kadın hakları ve kadın tarihi hakkında eğitim ve seminerler veriyoruz, böylece kendilerini ve haklarını tanımaya ve bu sayede kendilerini güçlendirmeye çalışıyorlar. Ayrıca, daha askeri odaklı eğitimler de veriyoruz, çünkü öz savunma kadınları güçlendirmenin önemli bir parçası. Tüm kadınlar kendilerini nasıl savunacaklarını bilmeliler.

 

 

Şimdi birisi, bir kızı veya kadını yapmak istemediği bir şeyi yapmaya zorlarsa kabul etmeyecektir, çünkü askeri güçlere veya onu koruyacak başka bir kuruma katılma seçeneğine sahiptir. Sistem içerisinde, artık tüm kurumlarda ve liderlik pozisyonlarında kadınlar var. Erkekler ve kadınlar şimdi birlikte çalışıyor. Sivil toplumdaki kadınlar bizden moral ve ilham alıyor, bize katılmak isteyen birçok kız ve kadını kabul ediyoruz.




George Floyd'un öldürülmesinden sonra ABD polisinin karşı karşıya kaldığı ayaklanma hakkındaki düşünceleriniz nedir? Örgütlenmenizin dünyadaki polis güçlerinden ne gibi farkları olduğunu düşünüyorsunuz?



ZE: HPC, yerel halk tarafından desteklenip oluşturulduğu için farklı bir yapı. Topluluklarını korumak ve güvende tutmak için tüm ırklar birlikte çalışıyor. Hiç kimseden daha iyi ya da daha kötü olduğu düşünülen kimse yok, hepimiz eşitiz. Mesela Türk saldırıları Kürtlere karşıydı, ama biz Kürtler, Araplarla yan yana savaştık.



Rojava Devrimi demokrasi içindir ve sadece Kürtler için değil, herkes içindir. Herkesin, Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin, Ermenilerin ve Türkmenlerin, topluluklarımızı birlikte korumaları için birbirlerine yardım etmelerini ve destek olmalarını istiyoruz.

 

 

Bu röportaj "Civil Defense Forces commanders on community policing in North and East Syria" başlığıyla Rojava Information Center'da yayınlanmıştır, Cemal Sarı tarafından çevirilmiş ve düzenlenmiştir.


Kaynak:


Civil Defense Forces commanders on community policing in North and East Syria

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Erkek nedir? - Atakan Mahir

Rojava'da Devrim ve Demokratik Komünal Ekonomi - Ferîk Özgür

Devrim ve Kooperatifler: Rojava Ekonomi Komitesi'yle geçirdiğim zaman üzerine düşünceler (I) - Rojava Enternasyonalist Komünü